Insomnia (2002)



"These are two kinds of people in Alaska: Those were born here and those who come here to escape something."

İzlemeyi erteleyip durduğum filmler arasından ikisini geçen hafta izleyebildim. Biri beklentilerimin altındayken bir diğeri de “neden daha önce izlememişim” dedirtti. Insomnia maalesef beklentimi yüksek tuttuğumdan olsa gerek gayet sıradan bir seyirlikti. Maalesef, çünkü Christopher  Nolan filmlerini pek beğenerek izlediğimden uzun zamandır merak ettiğim ve oyuncu kadrosunda Al Pacino gibi bir ustayı barındırdığından tadından yenmez herhalde diye düşündüğüm bir filmdi.

Açılış sahneleri güzeldi, kuşbakışı izlediğimiz Alaska’nın karlı dağları, müzik.. Sonra helikopterdekileri görüyoruz: Dedektif Will Dormer (Al Pacino) ve Hap Eckhart (Martin Donovan), bir görevde usulsüzlük yaptıkları iddiasından dolayı haklarında açılan soruşturma devam ederken Alaska’da meydana gelen bir cinayeti araştırmak üzere Nightmute kasabasına doğru uçuyorlar. Onları orada dedektif Ellie Burr (Hilary Swank) karşılıyor. Bu arada Will ve Hap arasında da soruşturmayla ilgili olduğunu anladığımız bir sürtüşme ve güvensizlik var. Ayrıca dedektif Dormer’da Alaska'da yazları 24 saat sürebilen gündüz yüzünden insomnia baş gösteriyor, gün ışığı onun uyumasına izin vermiyor. Uykusuzluk ve bu halin getirdiği psikolojik sorunlar eşliğinde Dormer'ın, hem geride bırakıp geldiği soruşturmayla ilgili kendi iç hesaplaşması ile baş etmesi ve ortağı Eckhart'ın bu konuda arkasından neler yapabileceğini düşünmesi, hem de bu tür olaylarla pek karşılaşılmayan bu küçük kasabada gerçekleşen cinayete odaklanması gerekiyor. Fakat katil ile istemeden paylaştığı sır Dormer'ın işini iyice zorlaştırıyor.

Film ile ilgili en akılda kalıcı şey herhalde Al Pacino’nun uykusuz gözleridir. Ama öyle doğal ki sanki uykusunu alamadan film setine gelmiş de söyleceklerini hatırlamaya çalışıyor gibi. Yine de o haliyle hızlı hareket eden, çabuk karar vermesi gereken, bunu yaparken de kendi menfaatini gözeten bir polisi candırıyor. Bildiği doğrulara göre hareket ediyor, iyi ya da kötü. Pacino’ya eşlik eden diğer usta aktör de Robin Williams. Kendisini bu tarz rollerde pek görmediğimden midir bilmem, pek olmamış. Filmden sonra aynı rolde Kevin Spacey oynasaydı o soğuk ses tonu, hızlı konuşması ve bilmiş tavırlarıyla nasıl olurdu acaba diye düşünmedim değil. Hilary Swank başlarda tutuk ve itici gelse de –belki yazılan karakterden dolayıydı – sonradan alıştım, kendisi de Dormer’a hayran, bir şeyler öğrenmeye çalışan çaylak bir dedektifi canlandırıyordu.


Insomnia'yı Nolan’ın diğer filmlerinin yanına yakıştıramasam da yine de Al Pacino tek başına filmi sırtlamış. Konu oldukça güzel ilerleyebilecekken, hele ki Memento gibi bir filmi yazan, yöneten bir yönetmenin elinde yazık olmuş, çok daha iyi bir iş çıkabilirmiş. Ben öyle umuyordum en azından. Her neyse, izledikten sonra bu filmin de bir yeniden çevrim olduğunu fark ettim. Orijinali bir Norveç yapımı. Çok daha sağlam bir film olduğuna dair yorumlar okudum. Bazen bir şey ifade etmese de Imdb puanları da; Insomnia (1997)’nin 7.3, Insomnia (2002)’nin 7.2. Meraklılara iyi seyirler…

Yönetmen: Christopher Nolan
Senaryo: Hilary Seitz, Nikolaj Frobenius (1997 senaryo), Erik Skjoldbjærg (1997 senaryo)
Oyuncular:
Al Pacino (Will Dormer), Robin Williams (Walter Finch), Hilary Swank (Ellie Burr), Martin Donovan (Hap Eckhart), Paul Dooley (Chief Nyback), Nicky Katt (Fred Duggar), Crystal Lowe (Kay Connell), Maura Tierney (Rachel Clement)
Yapım:  2002 / Amerika|Kanada
Süre: 118 dakika

0 yorum:

Yorum Gönder