Jodaeiye Nader Az Simin (2011)

  

Festivallerde adının sıkça geçmesi ile paralel olarak bloglarda birbiri ardına yazılan eleştiriler ile dikkatimi çekti İranlı yönetmen Asghar Farhadi’nin “A Seperation” nu. Katıldığı birçok törenden ödülle dönmesi ve “En İyi Yabancı Film” dalında Oscar'a aday gösterilmesinin ardından daha fazla kayıtsız kalamamıştım filme.

Basitçe film, bir çiftin ayrılmaya karar vermesinden sonra yaşanan süreçler şeklinde devam edecek gibi başlamış olsa da Nader’in babasının durumu ile ilk darbeyi vurdu bana. Benzer süreçleri yakinen yaşamış olanları daha da etkileyecektir diye düşünüyorum ilgili sahneler. Nader’in karısı Simin’in evden ayrılmasından sonra babası ile ilgilenecek birilerini bulması gerekecektir Nader’in. Bu noktada yine Simin’in bir tanıdığı vesilesiyle Razieh, ilgileneceği kişinin yaşlı da olsa bir erkek olduğunu bilmeden gelir eve. Kocasına da söyleyemeden küçük kızı ile birlikte gidip yaşlı adamla ilgilenmeye başlar. Fakat bir süre sonra gerçekleşen bir olay, saklanan gerçekler, birbirine giren yalanlar durumları içinden çıkılamaz bir hale getirir.

Bu süreçte Razieh’in kocasına söylemeden karısıyla ayrı yaşayan bir erkeğin evine gitmesi, hasta ve yaşlı da olsa yine bir erkeğin her türlü bakımını yapması, o eve gitmek için saatlerini bir de yanında kızı varken yollarda geçirmesinin ona verdiği yorgunluk, en çok da tedirginliği an be an görürüz. Üstelik biraz da kendisinin yön verdiği, hesapta hiç olmayan olayların içinde bulacaktır kendini istemeden.

Öte yandan Simin yurtdışına gitmek, kızını orada büyütmek için Nader’i ikna edemediği için evden ayrılmıştır. Ergenlik çağını yaşayan kızları Termeh de anne ile babası arasında kalmış da olsa güçlü bir çocuk imajı çizmektedir. Termeh olanlara biraz da inanmak istememekte, annesinin geri geleceğini düşünmektedir. Termeh’in babası ile arasındaki ilişki de çok sağlam yansıtılmış, hoşuma giden sahnelerin bir kısmı da bu ikili arasında geçenler.

Film ilerledikçe her bir kişinin bakış açısından olayları düşünme şansı buluyor ve hemen hemen hepsine hak veriyorum. Nader’in yaşadıklarının ağırlığına üzülüyor, duygularını içine atarak olaylarla soğukkanlılıkla nasıl da baş edebildiğine şaşıyorum. Simin’i de bir kadın olarak anlamaya çalışıyorum, yaşadığı ortamı düşünüyorum. Termeh’in o olgun ifadesi, mantığı beni hayran bırakıyor kendine ve Razieh’in yerine koyuyorum kendimi, onun düştüğü duruma düşsem ne yapardım, o tedirgin, endişeli ruh hali ile öyle bir ortamda yetişip yaşadıklarını yaşasam ben ne yapardım onu düşünüyorum..

Kıyıda köşede kalmış gerçekleri, başka diyarlarda insanların nasıl da apayrı dertleri olduğunu hatırlatan naif bir film olmuş A Seperation.

                                Asghar Farhadi Oscar Ödülleri'nde

"At this time many Iranians all over the world are watching us and I imagine them to be very happy. They are happy not just because of an important award or a film or a filmmaker, but because at the time when talk of war, intimidation, and aggression is exchanged between politicians the name of their country, Iran, is spoken here through her glorious culture, a rich and ancient culture that has been hidden under the heavy dust of politics. I proudly offer this award to the people of my country, the people who respect all cultures and civilizations and despise hostility and resentment. Thank you so much"